Luka’nın 3. Pazarının Apostolik Okuması için Vaaz
(2. Korintliler 11: 31-12: 9)
Bugün Kilisemizde Pavlus’un Korintlilere göndermiÅŸ olduÄŸu 2.mektubundan okunan pasajda, Havarinin yaÅŸadığı eÅŸsiz bir deneyim sergilenmektedir. Daha önce kimsenin yaÅŸamadığı birÅŸey. Bu deneyim neydi? Bu ÅŸuydu: Aziz Pavlus alınıp üçüncü göğe götürülmüÅŸ, yani evrenin üzerine yükselip Cennetteki ruhani alana ulaÅŸtı. Göksel alemde çok fazla harikalar gördü ve duydu ama hiçbirini halka açıklayamadı!
Mesih’in Havarisi, bu harika olayı dünyaya duyurmak için acele etmedi. On dört yıl boyunca sırrını sakladı! Korint’teki Hristiyanlara olan sevgisinden dolayı zorlanmış olmasaydı ve onları inançta desteklemeye mecbur kalmasaydı belki de bundan hiç bahsetmezdi. Peki Korint’te ne olmuÅŸtu? İkinci Apostolik yolculuÄŸu esnasında Havari Pavlus’un Korint halkına İncil’i duyurduÄŸunu ve birçok engele raÄŸmen orada bir Hristiyan Kilisesi kurduÄŸunu biliyoruz. Lakin daha sonra, Kilise’nin çeÅŸitli düÅŸmanları, Havari Pavlus’un Korintlilere öğrettiklerinin yanlış olduÄŸuna dair Hristiyanları ikna etmeye çalıştılar. Pavlus’un Mesih’in orijinal Oniki Havarilerinden biri olmadığını ve bunun sonucu olarak tüm anlattıklarının kendi kiÅŸisel görüÅŸleri olduÄŸunu iddia ettiler.
Bu iddialar Korint Kilisesi’nde büyük kargaÅŸa yarattı. Pavlus’un Apostolik görevinin otoritesi kırıldı, bu da Kilise’yi parçaladı ve imanlıların inancını salladı. Bu yüzden Havari Pavlus, ilk Mektubundan kısa bir süre sonra Korintliler’e ikinci bir mektup göndermek zorunda kaldı ve onlara vaaz ettiÄŸi gerçekleri destekledi. Bu kutsal görevinde Tanrı tarafından tercih edildiÄŸini anlamalarına yardımcı olmak için, onlara Cennet’e yükseltilme konusundaki deneyimlerini anlattı. Bunu da çok mütevazi bir ÅŸekilde yaptı, sanki baÅŸkasının bir deneyimini yazıyor gibi! Havarı çok endiÅŸelydi, çünkü Cennete giden ve canlı olarak geri dönen kiÅŸinin kendisi olduÄŸunu anlayan Hiristiyanlar, onun hakkında abartılı ÅŸeylere inanabilirlerdi. Benzer bir olay, daha önce, ilk misyonerlik gezisinde onun başına gelmiÅŸti. Havari, Lystra’da (Küçük Asya’da) bir mucize gerçekleÅŸtirdikten sonra, insanlar onun bir tanrı olduÄŸuna inanmışlardı ve ÅŸehrin pagan kahini, o dönemde yapıldığı gibi, uÄŸruna boÄŸaları feda etmeye hazırlandı. Dolayısıyla Havari, ÅŸimdi Korintliler’in kendisine karşı abartılı tahminlerini engellemeye çalışıyor. “Ama kimse beni, gördüÄŸünden ya da iÅŸittiÄŸinden daha üstün görmesin diye övünmekten çekiniyorum.” (12:6) diyor. Sonunda, sırrını açığa çıkardığından dolayı üzüntüsünü gösteren kelimeler kullanarak: “Akılsız biri gibi davrandım, ama buna beni siz zorladınız ”(12:11). diye yazar. Her ÅŸeyde olduÄŸu gibi, Havari Pavlus sözleri ve yaÅŸam tarzı ile Mesih’in gerçek bir öğrencisini modelliyor. Alçakgönüllülük ve ölçülülük konularında da.
İnsanlar küçük baÅŸarılarından ötürü kolayca övünürler. Sıklıkla baÅŸkalarının hayranlığını çekmek için baÅŸarılarını abartırlar. Åžu bilge sözü dikkate almazlar: “Seni kendi aÄŸzın deÄŸil, baÅŸkaları övsün, kendi dudakların deÄŸil, yabancı övsün.” (ÖzdeyiÅŸler 27: 2). Daha da kötüsü, mucizevi bir tedaviden bahsetmek gibi ruhsal baÅŸarılardan gurur duyarlar. Tanrı’ya ÅŸükretmek ve O’nu övmek yerine, insanların övgüsünü kendilerine çekmek için tedaviyi kendi inançlarına ve etkili dualarına atfederler. Kendilerini mucizeler yaratan hiristiyanlar olarak göstermek isteyen zavallı sefil insanlar! Tabii ki, Kilise’de mucizeler gerçekleÅŸir, ama her ÅŸey onları yapan Tanrı’nın sevgisine ve gücüne atfedilmelidir. Yücelik ise Tanrı’ya ait insanlara deÄŸil. Havari Pavlus sayısız mucizeler yarattı, Cennete kadar yükseldi ancak hiçbir ÅŸeyle övünmedi. DiÄŸer Havariler de aynı ÅŸekilde davrandılar. Havari Petrus, doÄŸuÅŸtan kötürüm olan bir adamı ayaÄŸa kaldırıp iyileÅŸtirince büyük bir hayret ve ÅŸaÅŸkınlıkla kendisini övenlere şöyle dedi: “Ey İsrailliler, buna neden ÅŸaÅŸtınız? Neden gözlerinizi dikmiÅŸ bize bakıyorsunuz? Kendi gücümüz ve dindarlığımızla bu adamın yürümesini saÄŸlamışız gibi! …GördüÄŸünüz ve tanıdığınız bu adam, İsa’nın adı sayesinde, O’nun adına olan imanla sapasaÄŸlam oldu. Hepinizin gözü önünde onu tam saÄŸlığa kavuÅŸturan, İsa’nın aracılığıyla etkin olan imandır”(Elçilerin İşleri 3:12,16).
Havari Pavlus’un Tanrı tarafından onurlandırılması ve Göğe götürülmesi buna raÄŸmen onun gururla davranmaması dikkat çekicidir. Neyle övünüyor? Onun ıstırabı, hastalıkları, Mesih’in uÄŸruna uÄŸradığı zulümler ve bedenine iÅŸkence eden “diken”le. O, bugünün pasajının son ayetinde şöyle yazar: “Mesih’in gücü içimde bulunsun diye, güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceÄŸim.” (ayet 9).
KardeÅŸlerim, Havari Pavlus, bu alçakgönüllülük ve Tanrı’nın iradesine olan itaati sayesinde, büyük ölçüde Tanrı’nın gücüne ve lütfuna layık oldu. Onun izinden gitmeye çalışalım.